THE LAST ASSIST

13 Aralık Cumartesi gecesi oynanan AS Monaco – Fenerbahçe Beko karşılaşması analizi ile karşınızdayım. Geçen senenin finalistleri bu sezon ilk kez karşı karşıya geldi. Maça iyi başlayan taraf AS Monaco, 1. çeyreği 21-14 önde kapattı; akabinde devreye 46-38 önde girdi. Fenerbahçe ise bu süreçte ribaund ve ikinci şans sayılarıyla ayakta kaldı. İlk yarı sonunda 18-5 Fenerbahçe lehine ofansif ribaund üstünlüğü ve toplam ribaundlarda 34-18 yine Fenerbahçe Beko üstünlüğü vardı. Yaratmakta zorlanmasa da sonuç alma konusunda bir hayli sorun yaşayan taraf Fenerbahçe’ydi; bu sezon için aşina olduğumuz bir durumdu aslında. 2. yarıya iyi başlayan takım bu sefer Fenerbahçe olmuştu, skoru 49-47’ye getirmişti ancak devamında Mike James 7, A. Diallo 6, N. Mirotic 5 sayıyı 5 dakika içinde bularak 3. periyodun bitimine 02.43 kala farkı 67-50’lik skorla 17’ye çıkarmayı başardı. Bu maçın hikâyesi ise tam burada başlıyordu; rakibin ivmesini kırmak ve takımı kendine getirmek için mola alan Saras Jasikevicius başarılı olabilecek miydi?

Savunma Zamanı

Fenerbahçe mola dönüşünde yaptığı savunmayla maçın içinde olduğunu hissettirmişti. Tek savunmada koyulan 2 blok, Devon Hall’un uzunla kaldığı mismatch savunması ve sonraki savunmada Khem Birch’ün kısa karşısında mismatch savunması, 2.43 dakikada Fenerbahçe’nin sadece 2 sayı yemesini sağlamıştı. Her hücumdan sayıyla dönen Fenerbahçe, hem savunmada hem hücumda konsantrasyonunun ne kadar yüksek olduğunu göstermişti. 4. periyoda 69-60’lık skorla geride giren Fenerbahçe olmasına rağmen rüzgâr bu sefer onların tarafından esiyordu. Son çeyrekte yaptıkları ilk hücumdan basit bir top kaybıyla dönen Monaco takımı ise büyük bir odak kaybı yaşıyordu. Rakip takım büyük bir konsantrasyonla oynuyorken basit hatalar yapmak, en azından bu seviyede cezasız kalmıyor ve skor 69-64’e geliyordu. Maçın devamında da aynı konsantrasyonla oynayan Fenerbahçe durumu 74-70’e getirmişken bu sefer molayı alan Vassilis Spanoulis’ti. Mola dönüşü tam saha baskıyla başlayan Fenerbahçe, savunmadaki konsantrasyonunu arttırarak devam etmişti ve yarı sahadayken topu çalmayı başararak 3’lükte isabeti bulmuştu. Sonraki hücumda Devon Hall savunmada bu sefer kendi adamına geçit vermeyerek E. Okobo’yu hataya zorlamıştı ve Fenerbahçe için her şey istediği gibi gitmeye başlamıştı. Maç yeniden dengeye gelmiş ve bitime 7 dakika kala tabelada 74-74 yazıyordu. Fenerbahçe savunmada “yine” hata yapmayarak bu sefer öne geçmişti ve aynı savunmayı tekrarlayarak farkı arttırmayı başarmıştı. Hem Baldwin ve Biberovic hem de Melli, Mike James’in savunmasında hata yapmamış ve art arda 2 hücumdan sayısız dönmelerini sağlamıştı. Yüksek savunma konsantrasyonuyla birlikte rüzgârı da arkasına alan Fenerbahçe, öne geçtikten sonra skoru korumayı başarmış ve maçı kazanmıştı.

“Maçın anahtarı savunmaydı” 3. periyodun son anlarından itibaren olağanüstü konsantrasyonla savunma yapan Fenerbahçe, fark 20’ye yaklaşsa bile takım olarak savunmada çok dikkatli davrandı.

“Peki ya hücum?” Fenerbahçe hücumda saha içindeki top yönlendiricilerinin fazla ve kaliteli olması sebebiyle doğru oyunları oynadı. Buna ek olarak hızlı hücumlarda Monaco’nun psikolojik olarak düşmesiyle de kolay sayı buldu.

“Genç oyuncular için dersler”

1- Maçı kazanmak = Savunma yapmak Savunma yapmanın ne demek olduğunu bir sonraki yazılarda anlatacağım ancak bu maç özelinde gördüğümüz kadarıyla şunları söyleyebilirim: Bireysel savunmanız takımı yukarı çeker ancak takım savunması maçı kazandırır. Yukarıda da bahsettiğim gibi bir oyuncu değil, neredeyse sahadaki her oyuncu rakibin sayı opsiyonlarını çok iyi kapattı. Bunu sadece adamını savunarak yapmadılar; ters eşleşmede kısanın pota altında uzunu savunması ve uzunun tepede kısayı savunması da modern basketbolda büyük önem arz etmektedir. Yaptığınız bireysel savunmanın kalitesi devamında yardım savunmasının da doğruluğunu getirir; yani iyi birebir savunma yapıp ters eşleşmeye kalmayı rakip için ne kadar zor hale getirirseniz takım savunmasını da o kadar yukarı çekersiniz. Ek olarak savunmanızı ribaundla taçlandırmalısınız ve bunu da en doğru şekilde yapmanın yolu şutun elden çıkış anından itibaren box-out yaparak sağlayabilirsiniz. Verdiğiniz her hücum ribaundu rakibe yeni bir şans ve ekstra bir takım savunması da demektir. Kısaca:

1. Kolay geçilme.
2. Kolay mismatch’e izin verme.
3. Doğru zamanda doğru box-out al.

2- Son topa kadar mücadele Maçın bitimine toplam 13 dakikadan az bir süre varken 17 sayı geride olan bir takımın oyuncusu olarak psikolojik olarak kendini ve takımı yukarı çekmek kolay değil, hele ki profesyonel sporcu değilseniz. Ancak siz o maç için o sahadasınız, o maçın sonucu takım olarak sizin eseriniz; elinizden geleni son ana kadar yapmak ve takımınızdaki herkesi buna zorlamak sizin göreviniz. Süre dolana kadar saha içinde sadece mücadele vardır; umutsuzluk, korku, kaygı veya öfke gibi duygular da sizin rakibinizdir, bunlara kapılmak yine rakibinize fayda sağlayacaktır. Özetle:

1. Son saniyeye kadar her şeyinle mücadele etmek senin görevin.
2. Geriye düşmek = Yenilmek değildir.
3. Duygusal davranmak veya tavır almak sporcu kimliğinden uzak davranışlardır.

3- Hücum bunun neresinde? Yazı genel olarak savunma ve odak üzerine kurulu olmasına rağmen sayı atamadığın takdirde maçı kazanamayacağını ben de biliyorum ancak bu maç, hücumda taktiklerin savaşı değildi; Fenerbahçe maçı dikkatli savunmayla kazandı. Fenerbahçe cephesinde sayılar genel olarak ters eşleşme üzerinden bireysel yetenekler sayesinde geldi, tabii ki hızlı hücum sayıları da etkili oldu fakat yoğunluk bu taraftaydı. Son olarak:

1. Hücum maçın momentumuyla doğrudan ilişkilidir, savunmanız hücum kalitenizi yukarı çeker.
2. Oyunu doğru okuyup topun doğru kişiyle buluşmasını sağlamak, tek başına skor üretmeye çalışmaktan daha doğru ve daha kolaydır.
3. Hücumda sorumluluk almak “her” oyuncunun görevidir.

Daha sonraki yazılarımda “doğru” hücum nasıl ediliri daha detaylı olarak aktaracağım.

ENGLISH VERSION OF MY ARTICLE

I am here with an analysis of the AS Monaco vs. Fenerbahçe Beko match played on Saturday night, December 13. Last year’s finalists faced each other for the first time this season. AS Monaco, starting the match well, closed the 1st quarter ahead 21-14; subsequently, they entered halftime leading 46-38. Fenerbahçe, on the other hand, stayed alive during this period through rebounds and second-chance points. At the end of the first half, there was an 18-5 offensive rebound advantage in favor of Fenerbahçe, and a 34-18 advantage in total rebounds for Fenerbahçe Beko. Although they did not struggle to create chances, Fenerbahçe was the side having significant trouble converting/finishing—a situation we are actually familiar with this season. The team starting the second half well was Fenerbahçe this time, bringing the score to 49-47; however, Mike James (7), Diallo (6), and Mirotic (5) managed to extend the lead to 17 points with a score of 67-50 within 5 minutes, with 02:43 left in the 3rd period. The story of this match began exactly here; would Saras Jasikevicius be successful in calling a timeout to break the opponent’s momentum and bring the team to its senses?

Time to Defend

Fenerbahçe made it felt that they were in the game with the defense they played coming out of the timeout. Two blocks in a single defensive possession, Devon Hall’s mismatch defense staying with a big, and then Khem Birch’s mismatch defense against a guard allowed Fenerbahçe to concede only 2 points in 2.43 minutes. Returning from every possession with points, Fenerbahçe showed how high their concentration was on both defense and offense. Although Fenerbahçe entered the 4th quarter trailing 69-60, the wind was blowing in their favor this time. The Monaco team, returning from their first possession of the last quarter with a simple turnover, was experiencing a major loss of focus. While the opposing team was playing with great concentration, making simple errors -at least at this level- does not go unpunished, and the score came to 69-64. As Fenerbahçe continued to play with the same concentration and brought the score to 74-70, this time it was Vassilis Spanoulis who took the timeout. Returning from the timeout with a full-court press, Fenerbahçe continued by increasing their defensive concentration, managed to steal the ball at half-court, and found a three-pointer. This time, Devon Hall did not give Okobo a pass in defense, forcing him into an error, and everything started going Fenerbahçe’s way. The match was back in balance, reading 74-74 with 7 minutes left. Fenerbahçe took the lead this time by “again” not making mistakes on defense and managed to increase the gap by repeating the same defense. Both Baldwin and Biberovic, as well as Melli, made no mistakes defending Mike James, ensuring they returned empty-handed from 2 consecutive possessions. With high defensive concentration and the wind at their backs, Fenerbahçe managed to protect the score after taking the lead and won the match.

“The key to the match was defense” Defending with extraordinary concentration from the final moments of the 3rd period onwards, Fenerbahçe acted very carefully on defense as a team, even when the gap approached 20 points.

“What about the offense?” Fenerbahçe played the right plays because they had many high-quality ball handlers on the court. Additionally, they found easy points in transition (fast breaks) due to Monaco’s psychological drop.

“Lessons for young players”

1- Winning the match = Playing defense I will explain what playing defense means in future articles, but based on what we saw in this match specifically, I can say the following: Your individual defense pulls the team up, but team defense wins the match. As I mentioned above, not just one player, but almost every player on the court shut down the opponent’s scoring options very well. They didn’t just do this by defending their own man; a guard defending a big under the rim in a mismatch, and a big defending a guard at the top, is of great importance in modern basketball. The quality of the individual defense you play brings the accuracy of the help defense that follows; meaning, the harder you make it for the opponent when you play good one-on-one defense and get caught in a mismatch, the more you elevate the team defense. Additionally, you must crown your defense with a rebound, and the way to do this most correctly is to box out from the moment the ball leaves the shooter’s hand. Every offensive rebound you give up means a new chance for the opponent and extra team defense. Briefly:

1. Don’t get beaten easily.
2. Don’t allow for an easy mismatch.
3. Box out correctly at the right time.

2- Fight until the last ball As a player on a team trailing by 17 points with less than 13 minutes left in the match, it is not easy to psychologically lift yourself and the team up, especially if you are not a professional athlete. However, you are on that court for that match, the result of that match is your work as a team; it is your duty to do your best until the very last moment and to force everyone on your team to do the same. Until the time runs out, there is only the fight on the court; emotions like hopelessness, fear, anxiety, or anger are also your opponents, and succumbing to them will only benefit your opponent. In summary:

1. It is your duty to fight with everything you have until the last second.
2. Falling behind ≠ Being defeated.
3. Acting emotionally or having an attitude are behaviors far removed from a sportsman’s identity.

3- Where does offense fit into this? Although the article is generally based on defense and focus, I also know that you cannot win a match if you don’t score; however, this match was not a war of tactics on offense- Fenerbahçe won the match with careful defense. On the Fenerbahçe side, points generally came through individual skills over mismatches, and of course, fast-break points were effective, but the intensity was on that side. Finally:

1. Offense is directly related to the momentum of the match; your defense raises your offensive quality.
2. Reading the game correctly and ensuring the ball meets the right person is more correct and easier than trying to produce a score alone.
3. Taking responsibility on offense is the duty of “every” player.

In my later articles, I will explain in more detail how to attack “correctly.”